Takılarda Şans ve Uğur Getirdiğine İnanılan Semboller

Takılarda Şans ve Uğur Getirdiğine İnanılan Semboller
İnsanlık tarihine bakacak olursak tılsım ve uğurlukların binlerce yıldır kullanıldığını görürüz. Çoğu medeniyette; taşlar, deniz kabukları, kilden heykeller, mücevherler ve ahşap plakalar üzerine çeşitli motifler işlenir ve takan kişiye uğur getireceğine inanılırdı. Bu inanç neredeyse insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte günümüzde de etkisini sürdürmeye devam etmektedir. Bu yazımızda şans ve uğur getirdiğine inanılan sembollere değineceğiz.
Dört Yapraklı Yonca:
Dört yapraklı yonca, özellikle takı ve mücevher yapımında oldukça popülerdir. Bunun nedeni ise nadir oluşundan kaynaklanır. Bilim insanlarına göre, bir bitkinin dördüncü yaprağa neden olan genetik mutasyona sahip olma olasılığı 10.000'de 1 ihtimaldir. Bu nedenle, dört yapraklı yoncanın nasıl bu kadar popüler bir tılsım olduğunu anlamak kolaydır.
Uğur Böceği:
Uzun yıllardır uğur böceğinin insanlara şans ve mutluluk getiren eden bir elçi olduğuna inanılmıştır. Bu nedenle takı, aksesuar ve mücevher yapımında yaygın olarak kullanılır. Uğur böceğinin üzerindeki beneklerin sayısı ne kadar fazlaysa o kadar çok şans getireceği rivayet edilir. Bununla birlikte, uğur böceği öldürmenin de tıpkı ayna kırmak gibi uğursuzluk getireceğine inanılır.
Kurbağa:
Birçok medeniyet ve kültür için kurbağalar, bolluk ve bereketin son derece saygın bir sembolüdür. Örneğin eski Romalılar için, evde kurbağayı temsil eden bir nesne bulundurmak (heykel, resim, mücevher vb.) evi yoksulluktan korur ve bereketi çekerdi.
At Nalı:
Orta Çağ'da bir efsane, Aziz Dunstan'ın toynaklarından birine at nalı çakarak şeytanı nasıl tuzağa düşürdüğünü anlatır. O günden itibaren şeytan, bu uğurlu tılsımın yanından geçmemek için her şeyi yapacaktır. At nalının kötülüklerden koruduğuna dair inancın temelini bu efsane oluşturur. Birçok medeniyet kötülüklerden korunmak için at nalını evlerinde kullanmış ve üstlerinde taşımıştır.
Anahtar:
Yunanlılar anahtarı gizli bilginin sembolü olarak kullanmıştır. Bu gelenek, Galya'dan Mezopotamya'ya kadar hızla yayılmıştır. Japon kültürüne göre ise birlikte takılan üç anahtarın sevdiklerimizin kalbini açmamıza yardımcı olan şanslı bir tılsım oluşturduğuna inanılır.
Hayat Ağacı:
Çoğu uğurlu sembolün aksine, hayat ağacı basit bir tılsımdan çok dünya ile uyumun ekolojik maneviyatına daha yakındır ve kökenleri de insanlık tarihi kadar eskidir. Hayat ağacı ölümsüzlüğü, devamlılığı, yenilenmeyi ve insan yaşamının döngüsünü sembolize eder. Bu nedenle çeşitli takı aksesuar ve mücevherlerde yaygın olarak kullanılır.
Horus'un Gözü:
Horus'un Gözü, eski Mısırlılar tarafından yaygın olarak kullanılan bir muskadır. Hiyerogliflerde "korunmuş göz" anlamına gelir ve görünmeyenin vizyonu ile ilişkilendirilir. Koruyucu gücüne inanıldığından zırhlara takılmış, lahitlere ve gemilere işlenmiştir.
Nazar Boncuğu:
Takan kişiyi koruma gücüne sahip olduğuna inanılan nazar boncuğu türk ve yunan kültüründe büyük bir yer kaplar. Göz şeklinde olan bu sembol, büyüye ve kötü enerjye karşı korunmak için kullanılmıştır. Nazar boncuğu kırılırsa kötülüğü geri püskürttüğü düşünülür. Özellikle Türk kültüründe bebeklere ve çocuklara takılır, evlerde kullanılır, çeşitli takı ve mücevherlere işlenir.